top of page

Cinsel İstismar Mağdurlarının Adli Psikiyatrik Açıdan Değerlendirilmesi ve “Somut Delil” Kavramı

Güncelleme tarihi: 28 Eki 2021



5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda 18/6/2014-6545/59 md uyarınca yapılan değişiklik ile “Çocukların cinsel istismarı” suçu yeniden düzenlenmiş ve “eylem sonucunda çocuğun ruh sağlığında bozulma olup olmaması” cezanın ağırlaştırıcı etmeni olmaktan çıkarılmıştır. Her ne kadar bu düzenlemenin cinsel istismar eylemi sonucunda mağdurun ruh sağlığının bozulduğu kabul edilerek yapıldığı anlaşılmaktaysa da bu düzenleme, mağdurların çocuk psikiyatristleri ile temaslarının önünü kesmiştir. Yapılan düzenleme öncesinde neredeyse tüm mağdurlar bu madde kapsamında en az bir kez çocuk psikiyatristleri tarafından değerlendirilirken kanun değişikliğinin ardından psikiyatrik muayeneye getirilen mağdur sayısı belirgin biçimde düşmüştür (Alşen ve ark., 2018). Oysa çoğu zaman görünür ya da işitilebilir nitelikte fiziki bir delil bulunamayan cinsel istismar olgularında mağdur beyanı ve adli psikiyatrik değerlendirme raporu tek kanıt olabilir. Mağdurların psikososyal değerlendirmelerini içeren bu raporlar, bir yandan adli makamların kararlarına önemli katkı sunan “somut delil” niteliği taşırken diğer yandan çocuğun korunma ve destek ihtiyaçlarının şekillendirilmesine hizmet eder. Bu nedenle her mağdurun kapsamlı psikiyatrik değerlendirmesinin yapılabilmesi kritik öneme sahiptir.


Cinsel istismar mağdurları nadiren eylemden hemen sonra bildirimde bulunurlar. Bu nedenle cinsel istismara ilişkin fizik muayene işlemleri de çoğu zaman geç dönemde gerçekleşir (Vrolijk-Bosschaart ve ark., 2018; Koçtürk ve Bilginer, 2020). Araştırmalar, erken dönemde fizik muayenesi yapılamayan mağdurların yalnızca %2-5’inde cinsel istismara dair tanı koyduracak fiziksel belirti saptanabildiğini, erken dönemde muayene edilebilenlerde dahi bu oranın yalnızca %21’e ulaştığını gösterir (Adams ve ark., 2016; Gallion ve ark. 2016). Buna karşın gözle görünür fiziksel belirtilerin olmaması hiçbir zaman cinsel istismarı dışlayamaz (Heger ve ark., 2002; Adams ve ark., 2016; Hobbs, 2012). Mağdurların psikososyal semptomlarının varlığı cinsel istismar için yeterli şüpheyi oluşturabilir (Vrolijk-Bosschaart ve ark., 2018). Ayrıntılı değerlendirme için uzman görüşü elzemdir.


Cinsel istismar olgularında, eylem gerçekleştikten hemen sonra ya da eylemden yıllar sonra birçok duygusal ve davranışsal sorun yaşanabilir (Vrolijk-Bosschaart ve ark., 2018; Hailes ve ark., 2019). Buna karşın, ülkemizde ve dünyada yapılan araştırmalar, mağdurların yaklaşık %40’ında ilk klinik değerlendirme esnasında neredeyse hiç psikiyatrik belirti olmayabileceğini göstermektedir (Putnam 2003, Bilginer ve ark. 2013, Aydin 2015, Alşen 2018). Çocuğun kaç yaşında cinsel istismar mağduru olduğu, eylemin kim tarafından gerçekleştiği, çocuğun sosyal destek kaynakları, eylem öncesindeki ruhsal gelişimi ya da ruhsal dayanıklılığı gibi birçok etmen cinsel istismarın çocuk üstündeki ruhsal etkilerini şekillendirir (Kellogg ve ark., 2020). Öte yandan izlem çalışmaları, başlangıçta hiç semptomu olmayan çocukların %10-20’sinde, 12-18 ay sonra problemlerin başlayabildiğini, yaş ilerledikçe ciddi sorunlar ile karşılaşılabildiğini göstermiştir (Putnam 2003, Kendall-Tackett ve ark., 1993; Finkelhor ve ark., 1995). Diğer bir deyişle mağdurların ilk psikiyatrik değerlendirmesinde ruhsal sorunlar saptanmasa bile cinsel istismarın uzun dönem sonuçları göz önünde bulundurularak bu mağdurların psikiyatrik takipte kalmaları sağlanmalıdır (Hailes ve ark., 2019). Nedenleri ve sonuçları itibari ile çok boyutlu bir travma olan cinsel istismarın aydınlatılmasında her mağdurun beyanı, cinsel istismar için risk etmenleri, eylemi başlatıcı ya da sürdürücü etmenler ve bu eylemin yol açtığı ruhsal sorunları, mağduru biyo-psiko-sosyal açıdan bir bütün olarak ele alan çocuk ve genç psikiyatristleri tarafından kapsamlı biçimde değerlendirilmelidir. Çocuk ve genç psikiyatristleri bu olguların adli psikiyatrik açıdan değerlendirilmesinde, takibinde ve adli sürecin yürütülmesinde geçmişte olduğu gibi şimdi de üzerine düşen sorumluluğu almaya hazırdır.


Son olarak, cinsel istismar eyleminin çocuğa yönelik kötü muamele tiplerinden yalnızca biri olduğu unutulmamalıdır. Yapılan araştırmalar, cinsel istismara maruz kalmış çocukların buna ek olarak fiziksel istismar, duygusal istismar ve ihmal gibi diğer olumsuz çocukluk çağı yaşantılarına da maruz kaldıklarını göstermektedir (Assink ve ark., 2019). Bu durumda her cinsel istismar mağdurunun ek olarak diğer çocuk istismarı ve ihmali mağduriyetleri bakımından değerlendirilmesi gerekir. Diğer bir deyişle her mağdurun, çocuk istismarı ve ihmaline yönelik fiziksel ve psikososyal açısından muayenesinin tamamlanması amacıyla bir çocuk hekimi ve bir çocuk psikiyatristi tarafından ayrı ayrı değerlendirilmesi sağlanmalıdır. Aralarında Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği’nin de yer aldığı birçok çocuk hakları savunucusu sivil toplum kuruluşunun imzacı olduğu “Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu ve Bu Suçun Yargılanması ile Çocuk Koruma Sistemine İlişkin Değişiklik Önerileri” başlıklı raporda bu konudaki görüşlerimiz ve yasa düzenlemesi önerilerimiz gerekçeleri ile sunulmuştur (Kocaeli Barosu, 2018).


Saygılarımızla...

Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği



 

KAYNAKLAR


Adams JA, Kellogg ND, Farst KJ, Harper NS, Palusci VJ, Frasier LD, Levitt CJ, Shapiro RA, Moles RL, Starling SP. Updated guidelines for the medical assessment and care of children who may have been sexually abused. J Pediatr Adolesc Gynecol 2016;29:81–87.


Alşen Güney S, Bağ Ö, Cevher Binici N. An Overview of a Hospital-Based Child Advocacy Center's Experience from Turkey. J Child Sex Abus. 2018;27(5):476-489.


Assink M, van der Put CE., Meeuwsen MWCM., de Jong NM., Oort FJ, Stams GJJM., Hoeve M. Risk factors for child sexual abuse victimization: A meta-analytic review. Psychological Bulletin 2019;145(5): 459–489.


Aydin B, Akbas S, Turla A, Dundar C, Yuce M, Karabekiroglu K. Child sexual abuse in Turkey: An analysis of 1002 cases. J Forensic Sci 2015;60(1):61-65.


Bilginer Ç, Hesapçıoğlu ST, Kandil S. "Sexual abuse in childhood: A multi-dimentional look from the view point of victims and perpetrators," Dusunen Adam 2013;26(1):55-64.


Finkelhor D, Berliner L. Research on the treatment of sexually abused children: a review and recommendations. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 1995;34(11):1408–1423.


Gallion HR, Milam LJ, Littrel LL. Genital findings in cases of child sexual abuse: genital vs. vaginal penetration. J Pediatr Adolesc Gynecol 2016;29:604-611.


Hailes HP, Yu R, Danese A, Fazel S. Long-term outcomes of childhood sexual abuse: An umbrella review. Lancet Psychiatry 2019;6(10):830-839


Heger AH, Ticson L, Velasquez O, Bernier R. Children referred for possible sexual abuse: Medical findings in 2384 children. Child Abuse Negl 2002;26:645–659.


Hobbs CJ. Educational paper. Eur J Pediatr 2012;171:751–755.


Kellogg ND, Koek W, Nienow SM. Factors that prevent, prompt, and delay disclosures in female victims of child sexual abuse. Child Abuse Negl 2020;101:104360.


Kendall-Tackett KA, Williams LM, Finkelhor D. Impact of sexual abuse on children: a review and synthesis of recent empirical studies. Psychol Bull 1993;113(1):164–180.


Kocaeli Barosu. Çocuğun cinsel istismarı suçu ve bu suçun yargılanması ile çocuk koruma sistemine ilişkin değişiklik önerileri, 2018. Erişim adresi: http://web2.e-baro.web.tr/uploads/41/04032018BASINACIKLAMASIKITAP.pdf (sayfa: 25,26) Erişim tarihi: 03.08.2021.


Koçtürk N, Bilginer SC. Adolescent sexual abuse victims' levels of perceived social support and delayed disclosure. Children and Youth Services Review 2020;118(105363): 1-10.


Putnam FW. Ten-year research update review: Child sexual abuse. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 2003;42(3):269–278.


Vrolijk-Bosschaart TF, Brilleslijper-Kater SN, Benninga MA, Lindauer RJL, Teeuw AH. Clinical practice: recognizing child sexual abuse-what makes it so difficult? Eur J Pediatr. 2018;177(9):1343-1350.



 

Bildiriyi indirmek için:


PDF

Görseller


86 görüntüleme0 yorum

Comentarios


bottom of page