Daha yeni bir meslektaşımızın saldırıya uğradığı haberini öğrenmiş ve konuyla ilgili basın bildirisi sunmuşken, Konya’da Dr. Ekrem Karakaya’nın uğradığı silahlı saldırı sonucu öldüğünü öğrenmenin öfke ve üzüntüsü içindeyiz. Merhum Dr. Ekrem Karakaya’nın öldürülmesi şiddetin sonuçlarının belli bir kişiyle, zümreyle, durumla sınırlı kalamayacağını, yayılacağını, yayıldığını göstermektedir. Şiddet devam ettikçe sorunlar daha da çözümsüzlüğe girecektir, daha çok can yakacaktır. Olaylar artık “kınama” ile geçiştirilemeyecek kadar üst seviyedir; ancak yine üst seviyeden devreye sokulacak tedbirler alınma zamanının çoktan geldiğini göstermektedir. Silahla hastane içine girilmesine karşı önlem almak gibi yapılması çok aşikar ve gerekli olan uygulamaların neden hala hayata geçirilmediği anlaşılamamaktadır. Tedbir alınmasındaki gecikmeler vurdumduymaz tavırlar olarak algılanmakta, çocuk ve gençlerin bir yandan en temel edinim olan “temel güven” duygusunu sarsarak herhangi birinden gelebilecek saldırının korkusuyla aidiyet hissini azaltmaktadır. Diğer yandan sorunları çözmek için öğrendikleri baş etme yollarını olumsuz etkilemektedir; güç ile haklılık kavramları karışmaktadır.Şiddet başı boş bırakılırsa, yok sayılırsa, görmezden gelinirse, sadece “kınanırsa” çoğalır. Çocuklara ve gençlere güvenle yaşayabilecekleri bir gelecek sunmak aktif ve somut kurallarla mümkündür.
Dr. Ekrem Karakaya'ya Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine ve tıp camiamıza başsağlığı dileriz.
TÜRKİYE ÇOCUK VE GENÇ PSİKİYATRİSİ DERNEĞİ
ความคิดเห็น