Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği Başkanımız Prof. Dr. Neslihan İnal, son zamanlarda artan toplumsal şiddete karşı geliştirilen projeyi Aydınlık Gazetesi'ne anlattı.
HABER METNİ:
Zonguldak Ereğli'deki bir lisede, önceki gün, engelli öğrenciye, sınıf arkadaşları tarafından şiddet uygulandı, öğrenci duvarlara çarpıldı, dalga geçilip, kameraya alındı… Konuyu araştırırken öğrendik ki sadece birkaç kilometre ötedeki bir başka lisede, Bartın Endüstri Meslek Lisesi’nden bir öğrenci, aynı gün, okul arkadaşlarından şiddet gördü. Okul dışında yaklaşık 10 kişilik bir grup tarafından önü kesilen öğrenci, Tarım İl Müdürlüğü’nün boş arazisine zorla sürüklendi, orada darp edildi. Darp edenler ayrıca o anları cep telefonu ile kaydetti…
Sonrası bildiğiniz gibi: şüpheliler şikayet üzerine Emniyete götürüldü, bazıları tutuklandı veya okuldan uzaklaştırıldı. Öte yandan olay, engelli öğrenci üzerinde büyük travmaya yol açtı, arazide dayak atılan çocuk yürüyemez hale geldi. Daha sonra dava açılacağını, sorumluların belli bir ceza alacağını veya almayacağını da tahmin edebiliriz. Ancak bilmediğimiz, ölçemediğimiz ise bu olayların ektiği tohumlar.
Her olayın ardından duyduğumuz gibi, veliler okullarda akran zorbalığı ve gruplaşmalar olduğunu, bu nedenle bazı öğrencilerin okul değiştirmek zorunda kaldığını anlattılar ve önlem alınmasını istediler.
Nasıl bir önlem, çözüm ne? Konuyu, Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Prof. Dr. Neslihan İnal’a sorduk. Aynı zamanda Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Derneği’nin başkanlığını da yürüten İnal, son zamanlarda artan toplumsal şiddete karşı bir proje geliştirdiklerini anlattı. Projenin henüz olgunlaşma aşamasında olduğunu belirten Prof. Dr. Neslihan İnal, “Bir takım ortaklarla ilerlemesi gereken bir proje. Devletin çeşitli kurumlarıyla işbirliği yapılabilir.’ dedi. İnal, şöyle konuştu:
‘TOPLUMDA SALDIRGANLIK ARTTI’
Bu tek boyutla açıklayabileceğimiz bir şey değil. Toplumda genel anlamda saldırganlığın artmasıyla ilgili. Çocuklarda ve ergenlerde bir problem görüyorsanız, onları yetiştiren anne babalara ve topluma bir dönüp bakmanız gerekiyor; onları model alan davranışlar. Bunun önlemi, geniş kapsamlı bir farkındalık ve toplum eğitimi. Önce sağlıklı davranan erişkinlere ulaşabilmeliyiz. Bu çocuklar davranışlarının doğru olmadığını, bir başka insanın haklarını, özgürlüklerini sınırlamanın, kısıtlamanın ne kadar büyük bir suç olduğunu, bir insanlık suçu olduğunu anlayıp algılayabilsin. Önlem aileden başlamalı.
‘DEĞERLER EĞİTİMİ ARTIK SAĞLANMALI’
Saldırganlığın pek çok boyutu var, kadınlara, çocuklara yönelik fiziksel ve cinsel istismar var. Dernek olarak, bunların bir toplumsal sorun olarak büyük kapsamlı bir projeyle incelenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bir adım sonra eyleme geçeceğimiz bir sosyal sorumluluk projemiz var. Medyadan, devletten, aydınlardan ve diğer sivil toplum kuruluşlarından destek alacağımızı düşünüyoruz. Toplumun eğitilmesini öngören bir proje. Ailelerin çocuklarını yetiştirirken, şiddet gibi davranışların öykünülecek davranışlar değil, tam aksine tepki gösterilecek, kınanacak davranışlar olduğunu öğretmesini sağlayacak bir proje. Daha insani davranışların, kendini medeni bir şekilde ifade etme, hatta kendilerinden zayıf durumda olan insanları koruma, onlarla paylaşımlara girme, merhamet, vicdan duygusu geliştirme hedefli değerler eğitiminin artık çocuklara verilmesine yönelik bir proje.
‘DEVLET DESTEK OLMALI’
Çocuk psikiyatristlerinin tek başına değil bir takım paydaşlarla, bir takım ortaklarla ilerlemesi gereken bir proje. Anne baba eğitimi, toplum eğitimi projesi, mümkün olan en geniş katılımcıyla, ortakla, hatta devletin de bu işe el atmasıyla ilerlenebilecek bir proje. Bunu sağlamalıyız. Aydınların, kanaat önderlerinin, medyanın katılımı ve desteğiyle yapılabilecek bir iş. Büyük kuruluşlar sponsor olabilir.
Bu gidişe son vermek için artık toplum bilinçlendirme sosyal sorumluluk projelerine adım atmak, önder olmak istiyoruz, duyarlı olan toplumun her kesimini bize destek olmaya çağırıyoruz.
‘KAMU SPOTLARIYLA BAŞLAYABİLİRİZ’
Prof. Dr. Neslihan İnal, toplumsal eğitimin kitle iletişim araçlarıyla başlatılabileceğini söyledi: “Kamu spotlarıyla, sokaklara asılacak büyük ilanlarla ve haberlerle, sosyal medya paylaşımlarıyla işe başlayabiliriz. Entelektüeller, uzmanlar, çocuk ruh sağlığı uzmanları tarafından verilecek eğitim ve konferanslar düzenleyebiliriz. Bunları Türkiye sathında yayabiliriz.”
‘FİLMLERE, DİZİLERE DİKKAT!’ Şiddeti körükleyen, şiddete zemin hazırlayan pek çok sorun var tabii ama televizyonlarda son zamanlarda izlediğimiz filmlerde, dizilerde şiddetin dozu giderek artıyor ve şiddet normalleştiriliyor. Bu konuda bir kontrol, müdahale gerekmiyor mu? Prof. Dr. Neslihan İnal, şu yanıtı veriyor: “Muhakkak gerekiyor! İzlenme rekorları kıran bir dizide akran istismarı izliyorsunuz! Toplumsal düzenlemeler gerekiyor, devlet kontrolü gerekiyor ama en büyük filtreyi ailelerin koyması lazım.”
Haber Linki:
Haber Sayfası:
Comments