Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği Başkanımız Sayın Prof. Dr. Neslihan İnal, Hürriyet gazetesine çocuk istismarları hakkında açıklamalarda bulundu.
Tekirdağ’da Sıla bebekle yeniden gündeme gelen çocuk istismarlarına karşı hem ailelerin hem çocukların bilinçli olması gerekiyor. Bebeklikten lise çağına kadar nelere dikkat edilmeli, uzmanına sorduk.
Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre çocuğa yönelik istismar suçları 8 yılda iki kat arttı. Sadece geçen yıl bu suçla ilgili dosya sayısı 66 bin olurken 40 bin istismar davası görüldü. Dosya sayısında 2022 en yüksek yıl olarak kaydedildi. Korku ya da utanç gibi nedenlerle adli mercilere yansımayan olaylar da düşünüldüğünde sayının daha da büyüyebileceği tahmin ediliyor. Peki aileler çocuklarını istismara uğramaktan nasıl koruyabilir? Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Neslihan İnal farklı yaş gruplarındaki çocuklar için ailelerinin nelere dikkat etmesi ve neler yapması gerektiğini anlattı:
HAYIR DİYEBİLMELİLER
“Son dönemde yaşananlara bakınca her ailenin, çocuğunun gelişim dönemine göre bu konuda bilinçlenmesi elzem. Çocukların kendi mahremiyetleri ile ilgili bilinçlenmeleri ebeveyne düşen önemli bir sorumluluk. Kendini değersiz hisseden çocuklar, mahremiyetini korumakta ve sınırlarını çizmekte zorlanabiliyor. Sürekli kabul görme beklentisi içinde hayır diyemeyen kişiler haline dönüşebiliyorlar. İnsan ilişkilerinde sınırlara ihtiyaç olduğunu anlatmak ve çocuğun bunu kabul etmesini sağlamak gerekli. Destekleyici ve demokratik ebeveyn olmak, sevgiyi ve disiplini denge içerisinde verebilmek ideal olandır. Çocuklarına karşı tutarsız, yargılayıcı ve mükemmeliyetçi ya da ilgisiz yaklaşan ebeveyn olumsuz bir benlik algısının gelişmesine neden olabilir. Aynı şekilde aşırı ilgili helikopter ebeveynler de bu tavsiyeleri dikkate almalı. Eleştiren ebeveyne çocuğun bir şey anlatması böylece ebeveynin çocuğu koruması da zorlaşacaktır. Çocuğa kendi bedenini korumayı öğretmeye çok küçük yaşlardan başlanmalı."
0-5 YAŞ AİLELERİNE UYARI
Bebeklik ve çocukluğun iç içe olduğu bu yaş grubunda aileler farklı sorumluluklara sahip. Çocuğun özgüven çekirdeği bu zamanlarda oluşmaya başlar. Bebeklik döneminde, çocuğun fiziksel bakımı tamamen anne baba tarafından sağlanır. Banyo yaptırma, bez değiştirmenin yanı sıra sarılma ve öpme eylemlerinin yoğun olduğu bu dönemde ölçü ve sınırları koymak ailelere düşüyor.
- Alt bezleme döneminde çocuğun bazı bölgelerinin mahrem olduğunu fark etmesi için bu işlemin hep aynı kişi tarafından, yalnız ve sakin bir ortamda yapılmasına dikkat etmek gerekiyor.
- Bebeklere banyo yaptırırken yine aynı kişinin bu bakımı üstlenmesi önemli. Çocukla birlikte yıkanmak ve çocukların bir arada yıkanması uygun tutumlar değil.
- Severken dudaktan öpmek, özel bölgelere dokunmak hiç uygun bir sevme tarzı değil. Çocuğun kafasında karmaşa yaratabilir, kendi bedeninin mahremiyetini anlaması zorlaşabilir.
- Konuşmayı öğrendiği dönemde çocuğu dinlememek ona kendini değersiz hissettirir. Eğer tercihlerine saygı duyulmazsa çocuk ilerleyen dönemde fikrini beyan edemez ve yetişkinlerden çekinmesi sebebiyle kendini koruyamaz.
OKUL ÖNCESİ VE İLKOKUL ÇAĞI
Bu çağa kadar anne-çocuk bir bütün gibi oluyorlar. Ancak çocuk büyüdükçe ayrı bir birey olduğunu fark etmeli. Ailenin de bunu hissettirmesi önemli ki çocuk kendi sınırlarının farkında olabilsin. 5-6 yaştan itibaren çocuk cinselliği, cinsiyet farklılıklarını anlamaya başlar.
- Bu dönemde çocuğa kendi bedeninin özel alanlarıyla ilgili bilgi verilmeli. ‘Şimdi seninle vücudumuzun özel alanları ile ilgili konuşalım, bunlar nelerdir?’ diyerek konu açılabilir. Eğer çocuk göstermekte sıkıntı yaşıyorsa ona anlatabilir ya da resim, oyuncak bebek üzerinden çocuğa gösterilebilir.
- Sonraki aşamada, ‘bu bölgelere kimler dokunabilir?’ diye sorulur. ‘Kimse dokunamaz’ cevabını vermesi beklenir. Bu cevap gelmezse ‘ailenden, akrabalarından, arkadaşlarından dahi olsa sen istemedikçe sana kimse dokunamaz. Sen izin vermedikçe kimse sana sarılamaz. Hatta o kişiye daha önce izin vermen de tekrar izin vereceğin anlamına gelmez. Sana hediye almış olsalar bile istemiyorsan izin verme’ demek gerekir.
- Çocuğa, ‘sana dokunulması durumunda ne yapılacağını biliyor musun?’ diye sorulabilir. Eğer bilmiyorsa, ‘önce hayır diyerek istemediğini söyleyip oradan uzaklaşabilirsin. Eğer o kişi özel bölgelerine dokunmak isterse bağırarak oradan uzaklaşman gerekir. Güvendiğin birine; bana, öğretmenine hatta polise anlatabilir yardım isteyebilirsin’ demek gerekir.
- Tuvalet temizliğini de bir an evvel kendisinin yapması, bunun yaşı ilerlemeden öğretilmesi önerilir.
- İlkokul döneminde de çocuğun aktif olarak dinlenmesi, yalnız kalma isteğine saygı gösterilmesi, kız erkek çocukların odalarının ayrı planlanması kıymetli. İzin almadan çocuğun odasına girilmemesi gerekir. Cinsellikle ilgili soruları olursa ayıplanmamalı gelişim dönemine uygun şekilde yanıtlanmalı.
ORTAOKUL-LİSE DÖNEMİ
Ergenlik dönemine geldiğimizde artık hormonlar devreye giriyor. Çocuğun cinsellikle ilgili merak ve farkındalığı artmaya başlıyor. Bu dönemde fiziksel, duygusal, bilişsel değişimler kimlik karmaşasını beraberinde getiriyor. Ebeveynlerle çatışmalar söz konusu oluyor.
- Erken çocukluktan beri uygun bir ebeveyn tutumu gerçekleştirildiyse daha az sorun yaşanır.
- Onun bazı kararları kendi adına alabilmesini sağlamak sınırlar koyabilmesi için bu yaş grubunda da elzem.
- Onun soru ve meraklarını ayıp, günah, yasak gibi kavramlarla karşılık vermek, çocuğun korku ve suçluluk duygularıyla ileşitişim kanallarını kapatmasına neden olabileceği için uygun bir dil seçilmeli ve açık iletişime her zaman müsade edilmeli.
Comments